17 Mart 2025 14:25

Burhan Kum, yeni sergisini Mehmet Güleryüz'e ithaf ediyor

Burhan Kum'un Mehmet Güleryüz'e adadığı sergisi "Yaranın Kabuğunu Kaldırmak Gibi", 21 Mart'ta Antalya'da açılıyor.

Burhan Kum, yeni sergisini Mehmet Güleryüz'e ithaf ediyor

Burhan Kum, 19 Back to Orientalism, 2024, 55x70, oil and ink on canvas

Antalya - Sanatçı Burhan Kum'un "Yaranın Kabuğunu Kaldırmak Gibi" başlıklı sergisi 21 Mart'ta Antalya'da Bostancı Gallery'de açılışını yapacak. Mehmet Güleryüz'e adanan sergi 22 Mart-3 Mayıs tarihleri arasında ziyaretçilerini ağırlıyor olacak.

"Yaranın kapanmaması için sürekli kabuğunu kaldırmak gerekiyor"

Burhan Kum serginin adını Mehmet Güleryüz'den aldığını söylüyor: "Sergimin adı olan bu ifadeyi geçen yıl kaybettiğimiz büyük usta Mehmet Güleryüz'ün 2001 yılı Haziran ayında Radikal gazetesine verdiği söyleşideki bir cevabından ödünç aldım: 'Her resim bir kabuk gibi[?]' sorusuna Güleryüz: 'Dahası. Kabuğunu kaldırıp yarayı tekrar açmak bu' demişti. Cümle beni o kadar çarpmıştı ki, yıllarca kafama saplanmış bir çivi gibi taşıdım. Kendisiyle uzun konuşmalar yapma olanağı bulduğum Empire Project yıllarında bu cümlesini hatırlattığımda: 'O kadar berbat bir dünyada yaşıyoruz ki Burhan, ressamın görevi bu berbat hale işaret etmek değil, hele izleyiciyi mutlu etmek hiç değil. Asıl berbat olan, insanların içinde yaşadıkları rezil durumu sorgulamadan kabullenmeleri. Bir itirazı nasıl harekete geçirebilirim derdinde olmalısın. Yaranın kapanmaması için sürekli kabuğunu kaldırmak gerekiyor.'"

"Dünyada olanları, kendi sanatımın sınırlarını sorguladım"

Bu serginin bir "sorgulama sergisi" olarak tanımlanabileceğini belirten Kum, "Dünyada olup bitenleri sorguladığım kadar kendi sanatımın sınırlarını da sorguladığım bir sergi oldu. Benzer meseleler üzerine farklı disiplinlerde işler üreterek ve daha önce kullandığım araçlara yenilerini ekleyerek oluşturdum bu sergiyi" diyor.

Sergide desen ve yağlıboya işlerinin yanı sıra, yerleştirme, metal, ahşap, cam heykeller ve bir video yer alıyor. Bu videonun bir resimde yer alan QR kod aracılığıyla cep telefonlarından izlenebilmesi, günümüz teknolojileri aracılığıyla iki farklı disiplinin tek yapıtta birleştirilmesi anlamına geliyor. Yani hibrit sanat.

Karşıtların mücadelesi ve soyut sanat

Kum, son üç yıldır üzerine çalıştığı soyut resimlerin de bu serginin önemli bir parçası olduğunu belirterek "Benim için soyutlama, yaşamın tüm varlıklar için geçerli olan temel dinamiklerinin resimsel araçlarla sorgulandığı, zamanın/mekânın içinden zamansız/mekânsız öze doğru bitmeyen bir yolculuktur. Özellikle de kavramakta zorlandığımız hızdaki değişimlerin yaşandığı şiddet zamanlarında ressamın güvenli limanıdır soyut resim. Yaşamı oluşturan ve devingen kılan diyalektiğin temelinde karşıtların mücadelesi yattığı için bir soyut resim de içinde ne kadar karşıtlık barındırıyorsa o kadar dinamik ve zengindir" ifadelerini kullanıyor.

Farklı dil ve anlayışta boyanmış olmalarına rağmen soyutların ortak bir noktası olarak "dairesel piksel şablonlar"dan bahseden Kum, "Bu şablonları yaşadığımız dijital çağın dilinin resme dâhil edilmesi olarak görüyorum. Elle yapılan manuel resmin dijital çağa uyum sağlaması çabası olarak da görülebilir. Ancak bu şablonlar, dijital çağın özgürlük getirdiği yalanına karşı, sanatın artık sınırları önceden belirlenmiş bir alan içinde yapıldığını da gösteriyor" diyor.

"Beni rahatsız eden olaylar tetikliyor, söz söyleme ihtiyacıyla üretiyorum"

Burhan Kum, kendi motivasyonuna ve sanatçının duruşuna dair şunları söylüyor: "Figüratif resimlerimi ise beni rahatsız eden konular üzerine oluşturuyorum. Kimi sanatçılar keyif aldıkları, hoşlarına giden olaylardan ilham alırken beni, aksine, rahatsızlık ve kuşku duyduğum olaylar tetikliyor. Bu olaylar üzerine bir söz söyleme ihtiyacıyla üretiyorum figüratif işlerimi. Bana göre, sanatçı yaşadığı zamana tanıklık etmekle yetinmemeli, saldırı altında olduğu bilincinden hareketle taraf seçerek müdahil olmalıdır."

Sergi için Kum özellikle belirtiyor: "Zorla dayatılan bir 'iyileşme'ye inat, yarayı deşen bu sergi Mehmet Güleryüz'ün saygın anısına adanmıştır." (Kültür Servisi)

EVRENSEL'İNMANŞETİ

Yüzsüzlük seferberliği

Yüzsüzlük seferberliği

“Vergide adalet” sözünü ağzından düşürmeyen Maliye Bakanı Şimşek’in başlattığı seferberlikten yine sermayeye kıyak çıktı. Bütçede sermayeden alınacak 2.2 trilyon TL vergi gelirinden vazgeçen iktidar, trilyonlarca liralık gelir elde eden 100 şirketin, 62.5 milyar liralık vergisini erteledi. Yüksek enflasyon nedeniyle Türkiye’nin en zenginleri listesinde yer alan patronların ödeyeceği vergi kuşa dönecek.

Borsa İstanbul’da işlem gören ve 2024 yılında 3.6 trilyon TL gelir elde eden 100 büyük şirketten 62.5 milyar TL tutarında vergi tahsil edilmedi.

Türkiye’nin en zengin 10 ismine ait sadece 8 şirketin toplam 18 milyar TL’lik vergi borcu ertelendi.

Çevre Bakanı Kurum’un Emlak Konut Genel Müdürlüğü döneminde özelleştirilen Emlak Konut’tan tahsil edilmesi gereken 6.9 milyar TL tutarında vergi alacağı ertelendi.

BİRİNCİSAYFA
SEFERSELVİ
MEB’in tarikatlardan sonra Ülkü Ocaklarıyla protokol imzalamasının ardından Ülkü Ocaklarının okullarda düzenlediği etkinliklerin propaganda ve eleman kazanmaya dönüştüğü iddiaları gündeme geldi

Evrensel'i Takip Et